30 Mart 2013 Cumartesi

Deneysel Müziği Deneyememek


Farklı olmak neden bu kadar zor? Cevaplarına değiniyorum.


Müziği deneysel bir biçimde yaşatmak müzisyenin elinde; ancak değişim pek zor bir şeydir ki popüler kültürün ağır bastığı bir dünyayla bir arada düşünüldüğü zaman çok daha kaçınılmaz bir zorluk düzeyine ulaşır. Örneklerine erişmek için bazı alt maddeler geliştirilebilir deneysel müzik ya da müzikte deney için.

1980’lerde Depeche Mode sound’undaki gibi sesin farklı aşamalarına erişmek amacıyla duvarlara çarpttırılan nesnelerden elde edilmesinin yerini günümüzde mega-dijital alt yapılar almış durumda. Teknoloji elbette müzikal sonuçlar için gelinebilecek sınırları zorluyor, peki sonuçlar; aynı müzik alt yapıları ile oluşturulmuş, aynı bakış açısından öteye geçirilmekten korkulan bir hedef kitleye sunulan sözüm ona popüler müzikler. DJ seti ya da bir Apple MacBook Air’le elde edilen ses, müzikal detaylara erişirken daha fazla normale, benzere dönüyor artık. Gün geçtikçe daha normale. Yani deneysele aykırı müzik sürekli olarak ve her ülkeden söz birliği etmişcesine yükseliyor. Aslında sonsuzluğa giden bir doğru üzerinde seyrediyor. 

Global Benzerlikler
Günümüzün en popüler söylemi globalite; hep bir ağızdan, insanoğlunun bir tıkla tüm dünyaya erişilebilme özelliğinden bahsediliyor. Evet, insan yeni bir özellik kazandı, tüm dünyaya tek tıkla erişebilmek. Dünyanın bir numaralı multimedya hazineleri Apple iTunes ve Youtube’da herhangi bir müzik adı ya da sanatçı adını yazmanın sonuçları size aradığınız her kimse, her kimin ürettiği müzikse o anda sunulması şeklinde. Ancak dikkatinizi çekiyor mu? Birbirlerine ne kadar benziyorlar. Aynı gitar riflerinden söz ediyorum evet, aynı ritmlerden, aynı bateri dizilişlerinden, aynı setlerden, klişelerden. Bir adım ötesine ne zaman geçilecek? Radiohead’in Kid A albümünde denediği müziği neden daha fazla insan deneyemiyor. Farklı olmak neden bu kadar zor?

İnsan Algısı
İnsan algısına yönelik müzik, her zaman üzerinde durulan müzik şeklini belirledi. Uzun yıllardır, aynı türden tonların, ritmlerin üzerinde dolanılması bu yüzden. Evet dolanmak, bir sarmalla adeta hareketsiz kalmak bu. İnsan, yeni bir şeyle karşılaştığında kabul edebilme aşamalarını, zihinsel alt yapısının yeniliğe karşı korunaklı oluşundan ötürü kolaylıkla aşamaz. Genelde hiç aşamaz. Bu nedenle müzik prodüktörleri ve onların yardımcıları basit ve birbirine benzer müzikler etrafında müzisyenleri döndürür durur. Sarmal şeklinde yani.

Para
Her kesime hitap etmenin bu denli zor olduğu günümüzde kısıtlı kitlelere hitap etmek dururken risk almak niye? Bu sorunun yanıtı müzisyen için olduğu kadar prodüktör, miks mühendisi, menejerler, dağıtım kanalları içinde aynıdır: Niye risk alalım ki. Hali hazırdaki müziğe uyum sağlamış insanları farklı deneylerle buluşturmanın zamanı gelmedi mi? Bu soru müzik dünyası için Stanley Kubrick filmlerindeki gibi fantastik kalıyor. Bir devinimin eleştirisi gibi ama yalnızca izlenen türden yani. Eğer geldiyse uyum için aşılacak bu özel zaman, birçok müzisyen ve arkasındaki sahne için finansal karlılığı zora sokacaktır. Bu basit matematikten yola çıkan müzik döngüleri deneylerden uzakta kalmayı tercih ederler. Tüm dünyada böyle ve elbette ükemizde de.

Zaman
Kreatif duygularına dur demek istemeyen bazı müzisyenler deneysel çalışmalar yapmaktadır. Bunları izlediğinizde klişenin ne kadar sıkıcı olduğunu fark ederken bir yandan da alışma güçlüğü yaşarsınız. Zihninizden çıkacak kelime: “İlginç” olacaktır. Devamını getirmekse elbette alışma güçlüğünüzün sonrasıda belirir. Kulağınızdakini popülist yaklaşım olarak değerlendirmek, çok kaçamak bir değerlendirme olan “sanatsal” olarak tanımlamak size kalmıştır.

Artık dönüşümde music time’ın zamanı gelmedi mi? Yanıtları aramaya devam edeceğiz.